HZ. MUHAMMED ALLAH'IN ELÇİSİ

                                           
Hayata ve insanlığa bakış açısıyla, Çağrı filminin ardından İslam dünyasına ışık tutan ve önemli bir başarıya ulaşan Mecid Mecidi’nin yönetmenliğindeki ”Hz.Muhammed: Allah’ın Elçisi” 28 Ekim’de Sinemalarda!
Film 6. YY’da Mekke’de, Hz. Muhammed’in doğumu ile başlayan ve Efendimiz’in 13 yaşına kadar devam eden süreci, Hz. Muhammed’in çocukluğuna naif bir bakış açısıyla yaklaşarak anlatıyor.
Abraha’nın fil ordusuyla Mekke’ye yönelişi, Efendimiz’in dedesi ve Kabe’nin anahtarının sahibi  Abdulmuttalib başta olmak üzere tüm Mekke halkını tedirgin eder. Hz. Muhammed’in annesi Hz. Amine bu esnada hamiledir ve tüm Mekke halkı gibi kaçıp dağlara sığınabilmesi mümkün değildir. Abraha halkın yenilgiyi kabul ettiğini düşünerek galibiyetini garantilediğini düşünür ama şehre girme anı geldiğinde Filler Mekke’ye doğru bir adım dahi atmaz. Ve ardından tüm İslam aleminin Fil Sûresi ile haberdar olduğu vaka gerçekleşir. Milyonlarca ebabil kuşu, Abraha’nın ordusunu taş yağmuruna tutar, ordu helak olur.
Bu olaydan tam bir ay sonra, Efendimiz’in doğumu gerçekleşir. Hem gök olaylarını araştıran ve zamanını bilmedikleri bir kurtarıcıyı, son peygamberi bekleyen Yahudi ve Hristiyan cemaati bilginleri, hem Abdulmuttalib, o gece gökyüzünden yere inen Nûr’a şahid olur. Kâbe’de putlar bir anda yerle bir olmuştur. Eve geldiğinde, Nûr’un indiği yerin kendi evi olduğunu görür. Efendimiz, Hz. Âmine’nin kucağındadır. Allah’ın izniyle, koruması gereken emanet, sadece yeryüzüne değil tüm âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir.

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Kıssada hisse

Osmanlı’nın Edebindeki İncelikler… İnsanlarımız eskiden edeplerindeki inceliklerine binaen ‘Işığı yak’ demezlerdi. … Çünkü yakmak olumsuz bir kelimedir. Bunun yerine ‘Işığı uyandır’ derlerdi Geceleyin yatarlarken de ‘Lambayı (mumu) söndür.’ demezler (Allah kimsenin ışığını söndürmesin.), çünkü söndürmek olumsuzluk çağrıştırdığı için ‘Lambayı dinlendir’ derlerdi. Aynı şekilde ‘Kapıyı kapat’ denilmez (Allah kimsenin kapısını kapamasın) ‘Kapıyı ört’ veya ‘Sırla’ derlerdi. Kapıların üzerinde de‘ kapılar açan, müşküller gideren, kalplere inşirah veren’ manasında ‘’Ya Fettah’’ yazılırken günümüzde “itiniz” gibi manasız ve faydasız, boş bir kelime yer almaktadır………. Eskiden evlere misafirler geldikleri zaman ev sahibi onların ayakkabılarının burunlarını dışarıya doğru değil içeriye doğru baktırırdı. Böyle yapmakla ‘’Biz sizin misafirliğinizden çok hoşnut kaldık, evimizi yeniden şereflendirmenizi bekleriz” demek isterlerdi.’’

Wikipedia

Arama sonuçları

Haftanın Yeri

Meteora/Greece

Haftanın Sözü

Yalan doğrudan kaçar. Güneş yalnızdır ama ışık saçar. Doğruların kaderidir yalnızlık.

Haftanın Deneyi

Popüler Yayınlar