Beni Sana

                     BENİ SANA
Beni,sana getiren nedir diye sorduklarında
Rüzgar diyeceğim onlara
Kalbimdeki ateşi körükleyen, rüzgarı söyleyeceğim
Ateşi kim çıkardı diye sorduklarında
Gözlerin diyeceğim onlara
Aşkı bulduğum gözlerin
              ****
Bize onu anlat dediklerinde
Bembeyaz bir kar misali diyeceğim
Aynı bir ay parçası gibi
Sormayın o zaman benim halimi
               ****
Aşk bu ya biterse dediklerinde
Sonbaharı göstereceğim onlara
Sonbahar nedir bilir misin
Yağmurun bitmediği mevsimdir sonbahar
Bizim aşkımızın da sönmeyeceği bir mevsim
Aşkımızın adıdır da sonbahar
O yüzden sonbahar bir başkadır
Benim gönlüm sonsuza dek sürecek bir aşktadır
                                         
                                                                 NECMİ CAN URAN

Daha fazla şiir için:http://cineradyo.blogspot.com.tr/2015/08/baslksz-siirler.html

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Kıssada hisse

Osmanlı’nın Edebindeki İncelikler… İnsanlarımız eskiden edeplerindeki inceliklerine binaen ‘Işığı yak’ demezlerdi. … Çünkü yakmak olumsuz bir kelimedir. Bunun yerine ‘Işığı uyandır’ derlerdi Geceleyin yatarlarken de ‘Lambayı (mumu) söndür.’ demezler (Allah kimsenin ışığını söndürmesin.), çünkü söndürmek olumsuzluk çağrıştırdığı için ‘Lambayı dinlendir’ derlerdi. Aynı şekilde ‘Kapıyı kapat’ denilmez (Allah kimsenin kapısını kapamasın) ‘Kapıyı ört’ veya ‘Sırla’ derlerdi. Kapıların üzerinde de‘ kapılar açan, müşküller gideren, kalplere inşirah veren’ manasında ‘’Ya Fettah’’ yazılırken günümüzde “itiniz” gibi manasız ve faydasız, boş bir kelime yer almaktadır………. Eskiden evlere misafirler geldikleri zaman ev sahibi onların ayakkabılarının burunlarını dışarıya doğru değil içeriye doğru baktırırdı. Böyle yapmakla ‘’Biz sizin misafirliğinizden çok hoşnut kaldık, evimizi yeniden şereflendirmenizi bekleriz” demek isterlerdi.’’

Wikipedia

Arama sonuçları

Haftanın Yeri

Meteora/Greece

Haftanın Sözü

Yalan doğrudan kaçar. Güneş yalnızdır ama ışık saçar. Doğruların kaderidir yalnızlık.

Haftanın Deneyi

Popüler Yayınlar