Deniz Mağaraları


Deniz mağaraları, dalgaların doğrudan kayalara çarparak kırıldığı kayalık uçlarında  ve kıyılarda görülür.Yeraltı sularının akışıyla daha yumuşak topraklardan kendine yol açarak karbonik asit taşıyan yeraltı sularının derin çatlaklar ve oyuklar oluşturarak zamanla kilometrelerce uzunluğa sahip yeraltı akım kanallarının ve mağaraların oluşmasına neden olur. Kara mağaraları genellikle kimyasal çözünme süreçleriyle oluşmalarına karşın, deniz mağaraları mekanik aşınma sonucunda oluşurlar.
Kıyılardaki zayıf kayaç bölgeleri, dalgaların gücü altında aşınır ve çöker. Ortaya çıkan oyuklar zamanla, her dalganın yarattığı hidrolik basınç nedeniyle giderek büyür. Dalgaların yarattığı basıncın zorlamasıyla zamanla mağaranın tepesinde delik oluşabilir ve zamanla bu hava deliğinden suyun fışkırması ile kayaç üzerindeki basıncın etkisi azalır.
1)  Mağaraların tamamına yakın bölümü karbonatlı kayacın karbonik asit içeren tatlı su ve tatlı-tuzlu su karışımı tarafından kimyasal aşınma yoluyla oluţmuţtur,
2) Mağaraların denize yakın olan ağız kesimlerinde dalga etkisiyle mekanik aşınmanın oldukça sınırlı düzeyde olduğu gözlenmektedir,
3) Mağaraların yatay ve düşey yöndeki gelişimleri büyük oranda karbonatlı kayaç içerisinde suyun hareketini kolaylaştıran kırık-çatlak zonlarının geometrisine bağlıdır,
4) Araştırılan mağaraların giriş ağzı derinlikleri  –10m ile  -30m dolayındadır. Mağaraların giriş ağız kotları litolojik-tektonik vb. Faktörler tarafından da denetlenmekle birlikte büyük oranda mağara oluşum dönemi boyunca hakim deniz seviyesi tarafından denetlenirler. Bu nedenle, -10m ve –30m derinliklerinin geçmişte Akdeniz’in bu kesiminde etkin deniz seviyesi kotlarını (sea level stands) oluşturdukları söylenebilir. Diğer bir deyiţle, söz konusu derinlikler jeolojik geçmişte buzul çağları boyunca deniz seviyesi alçalmasının açık kanıtlarını oluşturmaktadır.
5) Araştırılan mağaraların bir kısmında mağara gelişiminin düşey yönde değişim gösterdiği gözlenmektedir. Bu durum, söz konusu mağaraların oluşumunda birden fazla gelişim fazının etkili olduğuna işaret etmektedir. Diğer bir deyişle, bir kısım mağaraların gelişimi iklim değişiklerine bağlı olarak oluşan deniz seviyesi değişimlerine uyum sağlayarak süreklilik göstermiştir,
6)  İncelenen mağaraların büyük bölümünde mağara oluşumunu sağlayan kimyasal çözünme karadan denize doğru hareket eden düşük yoğunluktaki tatlı suyun (yeraltısuyunun) yüksek yoğunluktaki deniz suyu ile temas yüzeyi boyunca gelişmiştir. Termodinamik nedenlerden dolayı tatlı su ile deniz suyunun teması ile oluşan karışım suyu kimyasal açıdan agresif (çözücü) bir yapı kazanmakta ve karbonatlı kayacın temas yüzeyi boyunca çözünmesini sağlamaktadır.
Ayrıca araştırılan mağaralardan ikisinin (Kubbe, Korsan) hava içeren pasajlarıyla Akdeniz Foku için yaşam alanı oluşturması, birinin (Turgutlar) göçmen-Lessepsian balıkları içinde bulundurması bu mağaraların sadece jeolojik değil, aynı zamanda ekolojik açıdan da önemini göstermektedir. Deniz mağaraları, Türkiye kıyılarında hem bilimselveriler içeren, hem biolojik-ekolojik olarak önemli işlevleri bulunan hem de doğal güzellikleriyle korunma ve ilgi bekleyen çok hassas ve önemli değerlerimizdir.
Deniz mağaraları dalga hareketleri sonucu oluşurlar. Bu mağaraların oluşumundaki en önemli faktörlerden biri erozyondur.Erozyon dalgaların vurduğu her yerde, meydana gelebilmektedir. Mağara oluşumunda zayıf bölgelerin çok büyük rolü vardır. Deniz mağaralarının meydana gelmesini sağlayan bir diğer etki de yağmur sularıdır. Yağmur yağışı ile topraktan sızmış olan organik ve karbonik asitler, yarıkların içine sızarak kayaların daha çok zayıflamasına sebep olurlar. Bu sayede deniz mağaralarının oluşumu hızlanmış olmaktadır. Birçok deniz mağarasında duvarlar parça parça koparak oluşur ve bu yüzden düzensiz gözükürler.
Kireç oranı yüksek olan kayaçlarda kopma daha kolay olduğu için bu düzensiz görüntüyü ortaya çıkartmaktadır. Bazı deniz mağaralarının duvarları ise düzgün ve yuvarlak hatlara sahiptir. Bu tamamen kaya katmanlarının cinsiyle ilgili bir durumdur. Bazen de dalgaların basıncı ile tavan delikleri açılmaktadır.
Bu tip mağaralar genellikle çok büyük değildir. Çünkü tepeden açılan delik basıncın düşmesine yol açar ve aşınma çok düşük seviyede olduğu için çok fazla etki etmez.
Kaynak:http://www.dusunceliblog.com/deniz-magarasikiyi-magarasi/

0 yorum:

Yorum Gönder

 

Kıssada hisse

Osmanlı’nın Edebindeki İncelikler… İnsanlarımız eskiden edeplerindeki inceliklerine binaen ‘Işığı yak’ demezlerdi. … Çünkü yakmak olumsuz bir kelimedir. Bunun yerine ‘Işığı uyandır’ derlerdi Geceleyin yatarlarken de ‘Lambayı (mumu) söndür.’ demezler (Allah kimsenin ışığını söndürmesin.), çünkü söndürmek olumsuzluk çağrıştırdığı için ‘Lambayı dinlendir’ derlerdi. Aynı şekilde ‘Kapıyı kapat’ denilmez (Allah kimsenin kapısını kapamasın) ‘Kapıyı ört’ veya ‘Sırla’ derlerdi. Kapıların üzerinde de‘ kapılar açan, müşküller gideren, kalplere inşirah veren’ manasında ‘’Ya Fettah’’ yazılırken günümüzde “itiniz” gibi manasız ve faydasız, boş bir kelime yer almaktadır………. Eskiden evlere misafirler geldikleri zaman ev sahibi onların ayakkabılarının burunlarını dışarıya doğru değil içeriye doğru baktırırdı. Böyle yapmakla ‘’Biz sizin misafirliğinizden çok hoşnut kaldık, evimizi yeniden şereflendirmenizi bekleriz” demek isterlerdi.’’

Wikipedia

Arama sonuçları

Haftanın Yeri

Meteora/Greece

Haftanın Sözü

Yalan doğrudan kaçar. Güneş yalnızdır ama ışık saçar. Doğruların kaderidir yalnızlık.

Haftanın Deneyi

Popüler Yayınlar